23 Mayıs 2009 Cumartesi
SİGORTALILAR BİLE SAHTE HASARLARDAN ŞİKÂYETÇİ
Gökhan Gökalp (26) FotoğrafçıSigorta şirketleri sahte hasarlar için önlem alsınKaza tespit tutanağı tutmak zorunda kaldınız mı?Bir kere mecbur kaldım. Kaza sonrasında hemen karşı tarafla anlaştık. Ancak bu uygulamanın kötüye kullanılmaya başladığını duyuyoruz, bu sigorta şirketlerini zorlayan bir durum olmalı. Bu uygulamanın hayata geçmesi sizce iyi oldu mu?Suiistimaller başladığı için kötü oldu. Bu durum sigortacılarda önyargıya ve sigortalılara karşı bir güvensizlik oluşmasına neden olabilir. Siz hasarınızdan sonra müşterisi olduğunuz sigorta şirketinizden böyle bir şüphe hissettiniz mi?Hayır. Şüphelendiklerini zannetmiyorum. Acentem beni tanır ve sahte bir hasarla gitmeyeceğimi bilir. Sigorta şirketlerinin bu konuda önlem almaları gerektiğini düşünüyorum.**Sezgin Kalyon (42) ŞoförTutanak bilinçli DoldurulmalıKaza tespit tutanağı uygulamasından memnun musunuz?Bugüne kadar başıma öyle bir olay gelmedi. Kaza olunca insanlar trafiği engellemeden araçlarını kenara çekip tutanak tutuyorlar mı?Birçok kez kazaya rastladım. Araçları genelde kenara çekiyorlar. Kaza tespit tutanağını bilerek doldururlarsa daha pratik olur. Tespit tutanağını doldurmayı bilmeyenler problem yaşıyorlar, yine trafiği aksatıyorlar ve zaman kaybı yaşıyorlar.**Rüstem Şahin (40) Taksi şoförüSigorta şirketlerini zarara uğratanlar varKaza tespit tutanağı uygulamasını nasıl buluyorsunuz? Araç sahiplerinin çoğunun arabasında kaza tespit tutanağı var. Polisleri beklemektense trafiği yoğunlaştırmadan kendi aramızda anlaşıyoruz. Bence iyi bir uygulama. Siz uzun saatler trafiktesiniz, araç sürücüleri kaza olduğu zaman tutanağı kaza yerinde mi tutuyorlar? İlk 5 dakika kaza yerinde hasar tespiti yaptıktan ve anlaştıktan sonra araçlarını sağa çekiyorlar. Örneğin sabah Taksim Meydanı’nda bir kaza oldu ve trafik sıkışmadan taraflar anlaştılar.Bu uygulama sayesinde trafik rahatladı diyebilir misiniz?Bir nebze rahatladı. En azından kaza olduğu zaman saatlerce trafik ekipleri beklenmiyor. İstanbul emniyetinde bulunan trafik ekipleri de yetersiz kalıyordu bence. Bu nedenle özellikle kazaların daha çok yaşandığı yağmurlu havalarda ekipler kazalara yetişemiyorlardı. Kaza tespit tutanağı uygulamasının getirdiği olumsuz sonuçlar var mı sizce?Bunu suiistimal edenler de var. Kaza yapmadan kaza yapmış gibi gösterip sigorta şirketlerini zarara uğratanlar da az değil.**Murat Genç (46) İHA ulaştırmaArtık insanlar daha ılımlıKaza tespit tutanağı uygulamasını nasıl buluyorsunuz? Çok iyi bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Trafiğin sıkışmasını engellemesi bu uygulamanın en önemli faydası. Daha önce ekiplerin gelmesi için çok uzun süreler bekliyorduk. Şimdi taraflar anında anlaşıyorlar, arabalar hemen sağa çekiliyor ve tutanak tutuluyor.Siz bu uygulamadan sonra bir kaza yaptınız mı?Evet yaptım ve çok kolay anlaştık karşı tarafla. Artık insanlar birbirlerine daha ılımlı eskisi gibi suçlamalar olmuyor. Genelde araçların trafik sigortaları ve kaskoları olduğu için sorun olmuyor.
Bankacı, Banka Soygunu Yapmaya Kalkıştı
ABD 'de Feredal Banka Mevduatı Sigorta Şirketi'nin izinli ekonomistlerinden Jeff Walser, banka soygunu girişimi suçlamasıyla tutuklandı.
Walser'ın 11 nisan'da girdiği Bank Of America'nın Kansas kentindeki bir şubesinde, çantasında bomba olduğunu söyleyerek paraları istediği, ancak bir memurun getirdiği 41 bin doları almayarak polise teslim olduğu bildirildi.
Savcılıktan yapılan açıklamada, Walser'ın tutuklanarak hakkında banka soymaya teşebbüs suçundan dava açıldığı belirtildi.
Polisteki ifadesinde sağlık sorunları olduğunu, "yalnız, bezgin ve çalışmaktan bıktığını" belirten Walser, haftada 3 kez diyalize girmek zorunda olduğunu, gözaltına alındıktan sonra bunu söylemeyerek kendini öldürmek niyetinde olduğunu söyledi.
Walser, "ancak gözaltına alındıktan sonra kendimi öldürecek iradeyi gösteremedim" dedi.
Walser'ın, banka mevduatlarını sigorta eden Federal Mevduat Sigorta Şirketi'nin Kansas bürosunda çalıştığı ve soygun sırasında izinli olduğu açıklandı.
Walser'ın 11 nisan'da girdiği Bank Of America'nın Kansas kentindeki bir şubesinde, çantasında bomba olduğunu söyleyerek paraları istediği, ancak bir memurun getirdiği 41 bin doları almayarak polise teslim olduğu bildirildi.
Savcılıktan yapılan açıklamada, Walser'ın tutuklanarak hakkında banka soymaya teşebbüs suçundan dava açıldığı belirtildi.
Polisteki ifadesinde sağlık sorunları olduğunu, "yalnız, bezgin ve çalışmaktan bıktığını" belirten Walser, haftada 3 kez diyalize girmek zorunda olduğunu, gözaltına alındıktan sonra bunu söylemeyerek kendini öldürmek niyetinde olduğunu söyledi.
Walser, "ancak gözaltına alındıktan sonra kendimi öldürecek iradeyi gösteremedim" dedi.
Walser'ın, banka mevduatlarını sigorta eden Federal Mevduat Sigorta Şirketi'nin Kansas bürosunda çalıştığı ve soygun sırasında izinli olduğu açıklandı.
Tapu değişimi deprem sigortasını tetikledi
Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) kapsamında olan konutların yüzde 23'ü sigortalandı. DASK Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar, yıl sonuna kadar sigortalı konut sayısının 3,5 milyonu geçmesini bekliyor. Marmara Depremi'nin ardından uygulamaya konulan Zorunlu Deprem Sigortası, en hızlı büyümeyi son dört ayda yakaladı. Bu dönemde, zorunlu sigorta kapsamında olan 13 milyona yakın konutun 3 milyon 35 bini sigortalandı. Türkiye genelinde geçen yıl yüzde 21 olan depreme karşı sigortalı konutların oranı, şimdi yüzde 23'e çıktı. Bu artış, tapuların değişmesinde DASK mecburiyetine bağlanıyor.
DASK Başkanı Serdar, sektördeki büyümede Kat Mülkiyeti Kanunu'ndaki değişiklikle hayata geçirilen cezai uygulamaların etkisi bulunduğunu söylüyor. Yılın ilk dört ayındaki artışta, tapu değişiminin yanı sıra 2009 yılında primlerde yüzde 40'a varan indirimlerin de etkili olduğunu ifade eden Serdar, "Artışın büyük bölümünün buradan kaynaklandığını düşünüyoruz. Yılbaşında yüzde 20 yenileme indirimi yaptık. Sekiz konutun üzerindeki toplu başvurularda, indirim oranını yüzde 10'dan 20'ye çıkardık." dedi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülke genelinde 16 milyon konut bulunuyor. Bunların yaklaşık 13 milyonuna Zorunlu Deprem Sigortası yapılması gerekiyor. Belediye sınırları dışındaki konutlar ve ticari amaçlı yapılar kapsam dışında tutuluyor. Türkiye'de ZDS uygulamasının başlamasından bugüne kadar meydana gelen 233 depremde 10 bin 356 sigortalı binada hasar oluştu.
Bu poliçe sahiplerine, toplam 19 milyon 600 bin lira tazminat ödendi. Zorunlu Deprem Sigortası poliçelerinde en yüksek artışın görüldüğü iller şöyle: Denizli 7.142 adet poliçe (yüzde 52), İzmir 25.292 adet poliçe (yüzde 34), Ankara 26.801 (yüzde 20), İstanbul 14.774 adet poliçe (yüzde 4).
DASK Başkanı Serdar, sektördeki büyümede Kat Mülkiyeti Kanunu'ndaki değişiklikle hayata geçirilen cezai uygulamaların etkisi bulunduğunu söylüyor. Yılın ilk dört ayındaki artışta, tapu değişiminin yanı sıra 2009 yılında primlerde yüzde 40'a varan indirimlerin de etkili olduğunu ifade eden Serdar, "Artışın büyük bölümünün buradan kaynaklandığını düşünüyoruz. Yılbaşında yüzde 20 yenileme indirimi yaptık. Sekiz konutun üzerindeki toplu başvurularda, indirim oranını yüzde 10'dan 20'ye çıkardık." dedi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülke genelinde 16 milyon konut bulunuyor. Bunların yaklaşık 13 milyonuna Zorunlu Deprem Sigortası yapılması gerekiyor. Belediye sınırları dışındaki konutlar ve ticari amaçlı yapılar kapsam dışında tutuluyor. Türkiye'de ZDS uygulamasının başlamasından bugüne kadar meydana gelen 233 depremde 10 bin 356 sigortalı binada hasar oluştu.
Bu poliçe sahiplerine, toplam 19 milyon 600 bin lira tazminat ödendi. Zorunlu Deprem Sigortası poliçelerinde en yüksek artışın görüldüğü iller şöyle: Denizli 7.142 adet poliçe (yüzde 52), İzmir 25.292 adet poliçe (yüzde 34), Ankara 26.801 (yüzde 20), İstanbul 14.774 adet poliçe (yüzde 4).
Axa Sigorta, vergide sektör lideri
2008 yılında sigorta sektöründe en fazla vergiyi Axa Sigorta ödedi. 2008 yılı Kurumlar Vergisi sıralamasında 41.653.197,85 TL vergi ödeyerek Türkiye 36.'sı olarak yer alan Axa, bir çok finansal kurumu da geride bıraktı.
Axa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Cemal Ererdi, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "2008 yılı gibi ekonomik krizin en ağır yaşandığı bir yılda ülkemizin en fazla vergi veren kurumları arasında olmak bizi son derece memnun etti.
Bu zor günlerde sosyal sorumluluk anlamında da ülkemize karşı elimizden geldiğince görevimizi yapmanın huzurunu yaşamaktayız; umarız önümüzdeki yıllarda da aynı başarıyı devam ettiririz
Axa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Cemal Ererdi, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "2008 yılı gibi ekonomik krizin en ağır yaşandığı bir yılda ülkemizin en fazla vergi veren kurumları arasında olmak bizi son derece memnun etti.
Bu zor günlerde sosyal sorumluluk anlamında da ülkemize karşı elimizden geldiğince görevimizi yapmanın huzurunu yaşamaktayız; umarız önümüzdeki yıllarda da aynı başarıyı devam ettiririz
Sigorta Acenteleri Teknik Personel Eğitimine Katılamayanlar İle İlgili Duyuru
Bilindiği üzere, 14/04/2008 tarihli ve 26847 sayılı (mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanan Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinin Geçici 1 inci maddesi çerçevesinde daha önceden duyurusu yapılan “Sigorta Acenteleri Teknik Personel Eğitimi” başvuruları 04/05/2009 tarihi itibarıyla sona ermiştir.
“Sigorta Acenteleri Teknik Personel Eğitimi” başvurularını ilgili başvuru ve uygulama kılavuzuna uygun olarak, belirtilen süre içinde http://www.segem.org.tr adresindeki başvuru formunun doldurulması ve eğitim hizmet bedelinin yatırılması suretiyle tamamlayan 24.892 kişi planlanan şekilde 22/05/2009 tarihininden itibaren başlayacak olan eğitime tabi tutulacaktır.
Bununla birlikte, çeşitli mazeretlerinden dolayı yukarıda belirtilen şekilde başvurusunu tamamlayamayan kişilerin bulunduğu bilinmektedir.
Bu çerçevede, Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinin Geçici 1 inci maddesi uyarınca 31/12/2009 tarihine kadar tamamlanması gereken eğitimin öngörülen sürede alınmaması durumunda ortaya çıkabilecek hak kayıplarının önlenebilmesi amacıyla, söz konusu kişiler için ayrıntıları Sigortacılık Eğitim Merkezinin internet sayfasında daha sonra ayrıca duyurulacak ek bir eğitim programı düzenlenmesi planlanmıştır.
Sözkonusu yönetmelik hükümleri uyarınca ilan olunur.
“Sigorta Acenteleri Teknik Personel Eğitimi” başvurularını ilgili başvuru ve uygulama kılavuzuna uygun olarak, belirtilen süre içinde http://www.segem.org.tr adresindeki başvuru formunun doldurulması ve eğitim hizmet bedelinin yatırılması suretiyle tamamlayan 24.892 kişi planlanan şekilde 22/05/2009 tarihininden itibaren başlayacak olan eğitime tabi tutulacaktır.
Bununla birlikte, çeşitli mazeretlerinden dolayı yukarıda belirtilen şekilde başvurusunu tamamlayamayan kişilerin bulunduğu bilinmektedir.
Bu çerçevede, Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinin Geçici 1 inci maddesi uyarınca 31/12/2009 tarihine kadar tamamlanması gereken eğitimin öngörülen sürede alınmaması durumunda ortaya çıkabilecek hak kayıplarının önlenebilmesi amacıyla, söz konusu kişiler için ayrıntıları Sigortacılık Eğitim Merkezinin internet sayfasında daha sonra ayrıca duyurulacak ek bir eğitim programı düzenlenmesi planlanmıştır.
Sözkonusu yönetmelik hükümleri uyarınca ilan olunur.
9 Mart 2008 Pazar
Dask için Azami Teminat Tutarı 120 Bin YTL
Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında, bir mesken için verilebilecek azami teminat tutarı, yapı tarzı ayrımı yapılmaksızın 120 bin YTL olarak belirlendi. Azami teminat tutarı daha önce 110 bin YTL idi.
Hazine Müsteşarlığı'nın konuya ilişkin tarife ve talimat değişikliği, Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlandı.
Değişikliğe göre, sigorta bedelinin tespitinde, sigorta edilen meskenin yapı tarzı için belirtilen metrekare bedeli ile aynı meskenin brüt yüzölçümünün (veya yaklaşık yüzölçümünün) çarpılması sonucu bulunan tutar esas alınacak. Zorunlu deprem sigortası yapılan bir meskenin sigorta bedeli, her halde, çarpım sonucu bulunan tutardan çok olamayacak.
Buna göre, A Grubundaki çelik, betonarme karkas yapılar için sigorta bedeli hesabına esas metrekare bedeli 450 YTL'den 490 YTL'ye, B Grubundaki yığma kagir yapılar için sigorta bedeli hesabına esas metrekare bedeli 320 YTL'den 350 YTL'ye, C Grubundaki diğer yapılar içinse sigorta bedeli hesabına esas metrekare bedeli 170 YTL'den 185 YTL'ye çıkarıldı.
Tarife ve talimat değişikliği 2 gün sonra 7 Mart Cuma günü yürürlüğe girecek.
Hazine Müsteşarlığı'nın konuya ilişkin tarife ve talimat değişikliği, Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlandı.
Değişikliğe göre, sigorta bedelinin tespitinde, sigorta edilen meskenin yapı tarzı için belirtilen metrekare bedeli ile aynı meskenin brüt yüzölçümünün (veya yaklaşık yüzölçümünün) çarpılması sonucu bulunan tutar esas alınacak. Zorunlu deprem sigortası yapılan bir meskenin sigorta bedeli, her halde, çarpım sonucu bulunan tutardan çok olamayacak.
Buna göre, A Grubundaki çelik, betonarme karkas yapılar için sigorta bedeli hesabına esas metrekare bedeli 450 YTL'den 490 YTL'ye, B Grubundaki yığma kagir yapılar için sigorta bedeli hesabına esas metrekare bedeli 320 YTL'den 350 YTL'ye, C Grubundaki diğer yapılar içinse sigorta bedeli hesabına esas metrekare bedeli 170 YTL'den 185 YTL'ye çıkarıldı.
Tarife ve talimat değişikliği 2 gün sonra 7 Mart Cuma günü yürürlüğe girecek.
Türk sigorta sektörü ağırlıklı otomobil sigortası ile büyüyor ve rekabet de bu alanda yaşanıyor. Dünyadaki gelişim de böyle midir?
Türkiye gibi gelişmekte olan benzer pazarlarda taşıt sigortaları daha hakimdir. Hatta gelişmiş pazarlarda dahi taşıt sigortası, sigorta sektöründe elde edilen primlerin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Diğer branşların da gelişmesi ne zaman olacak?
Türkiye için, ekonomi geliştikçe, diğer sigorta branşlarında çok daha hızlı bir büyümenin olacağını düşünüyorum. Örneğin, bireysel ve mesleki sorumluluk gibi sigortaların taşıt sigortalarından çok daha hızlı bir oranda büyümesini bekliyorum. Sigorta sektöründe, farkındalığı artıracak akıllı ürün geliştirme ve müşterilerin belirli ihtiyaçlarına uygun özel sigorta çözümlerinin sunulması diğer branşların da büyümesine katkı sağlayacaktır ve örneğin gayri menkul satışlarındaki artış, yangın branşında büyüme sağlayacaktır.Bazı diğer branşlara bakacak olursak, bana göre, Türk hükümeti hem özel emeklilik hem de sağlık alanlarında çok önemli ve memnuniyet verici adımlar attı. Dünyada birçok gelişmiş ekonomilerde kamunun sağlık ve emeklilik sigortaları yeterli devlet teşviki alamıyor ve giderek yaşlanan toplumlarla durum daha da kötüleşiyor. Türk hükümetinin, vatandaşını kendi emeklilikleri için tasarruf yapmaya ve özel sağlık sigortasına katılması için teşvik etmesi yönünde attığı adımların hem sektörün büyümesi hem de hükümetin kamu finansman yükü üzerinde önemli ve olumlu bir etkisi olacaktır. Birçok insan, bu kadar genç nüfusu olan bir ülkenin geleceği açısından bu adımın ne kadar etkili bir adım olduğunu ancak yıllar sonrasında anlayacaktır. Türkiye'de bu tür teşvik edici eğilimlerin daha da artmasını ümit ediyorum.
Peki, sigorta sektörü ekonomiye fon yaratabiliyor mu? Sektörün ekonomiye katkısını nasıl yorumluyorsunuz?
Bazı hesaplara göre yıllık yaklaşık 3.4 trilyon dolar prim geliri ve 1 trilyon dolarlık yatırım geliri ile sigorta sektörü dünyanın en büyük sektörü. Takdir edersiniz ki, bu fonların büyük bir kısmı gelişmiş pazarlardan gelmekte. Bir çok kişi, sigorta sektörünün gerçekten ekonomik faaliyeti ve refahı desteklemesini takdir etmiyor. Dünyanın bazı pazarlarında, 11 Eylül’den hemen sonra reasürans ve sigorta şirketleri, iş dünyasının belli branşlarından yatırımlarını çekmeyi düşündüklerinde bir duraklama dönemi yaşandı ki, bu birçok önemli büyük projelerin durması anlamına gelecekti.
Ayrıca sigorta sektörünün, önemli bir yatırım alanı ve sermaye sağlayıcısı olduğunu da görebilirsiniz. Sigorta fonları zaman içinde biriktikçe yatırım ürünleri ve enstrümanlarına olan talep de artacak ve böylece sermaye piyasalarının derinleşmesi gerçekleşecektir. Türkiyede sağlıklı ve güçlü bir sigorta sektörünün olması, Türkiye pazarı üzerinde çok önemli etki yaratacak ve zaman içinde çok daha çeşitli ve gelişmiş yatırım enstrümanlarına olan talebi artıracaktır.Gelişmiş pazarlarda sigorta sektörü ile banka sektörü, istihdam açısından en hızlı büyüyen alanlardan ikisidir. Türkiye'deki sigorta sektörünün de benzer biçimde bir büyüme göstermemesi için hiçbir neden yok. Bu konuda gelecek beklentiniz nedir?
Genel olarak sigorta sektörünü ekonomiyi geliştirici bir husus olarak görmeliyiz. Peki, bu neden böyle? Çünkü sigorta, aklınıza gelebilecek her türlü ekonomik faaliyetin risklerini devredebileceğiniz ve azaltabileceğiniz bir mekanizmadır.
www.kolcuoglusigorta.com
Türkiye için, ekonomi geliştikçe, diğer sigorta branşlarında çok daha hızlı bir büyümenin olacağını düşünüyorum. Örneğin, bireysel ve mesleki sorumluluk gibi sigortaların taşıt sigortalarından çok daha hızlı bir oranda büyümesini bekliyorum. Sigorta sektöründe, farkındalığı artıracak akıllı ürün geliştirme ve müşterilerin belirli ihtiyaçlarına uygun özel sigorta çözümlerinin sunulması diğer branşların da büyümesine katkı sağlayacaktır ve örneğin gayri menkul satışlarındaki artış, yangın branşında büyüme sağlayacaktır.Bazı diğer branşlara bakacak olursak, bana göre, Türk hükümeti hem özel emeklilik hem de sağlık alanlarında çok önemli ve memnuniyet verici adımlar attı. Dünyada birçok gelişmiş ekonomilerde kamunun sağlık ve emeklilik sigortaları yeterli devlet teşviki alamıyor ve giderek yaşlanan toplumlarla durum daha da kötüleşiyor. Türk hükümetinin, vatandaşını kendi emeklilikleri için tasarruf yapmaya ve özel sağlık sigortasına katılması için teşvik etmesi yönünde attığı adımların hem sektörün büyümesi hem de hükümetin kamu finansman yükü üzerinde önemli ve olumlu bir etkisi olacaktır. Birçok insan, bu kadar genç nüfusu olan bir ülkenin geleceği açısından bu adımın ne kadar etkili bir adım olduğunu ancak yıllar sonrasında anlayacaktır. Türkiye'de bu tür teşvik edici eğilimlerin daha da artmasını ümit ediyorum.
Peki, sigorta sektörü ekonomiye fon yaratabiliyor mu? Sektörün ekonomiye katkısını nasıl yorumluyorsunuz?
Bazı hesaplara göre yıllık yaklaşık 3.4 trilyon dolar prim geliri ve 1 trilyon dolarlık yatırım geliri ile sigorta sektörü dünyanın en büyük sektörü. Takdir edersiniz ki, bu fonların büyük bir kısmı gelişmiş pazarlardan gelmekte. Bir çok kişi, sigorta sektörünün gerçekten ekonomik faaliyeti ve refahı desteklemesini takdir etmiyor. Dünyanın bazı pazarlarında, 11 Eylül’den hemen sonra reasürans ve sigorta şirketleri, iş dünyasının belli branşlarından yatırımlarını çekmeyi düşündüklerinde bir duraklama dönemi yaşandı ki, bu birçok önemli büyük projelerin durması anlamına gelecekti.
Ayrıca sigorta sektörünün, önemli bir yatırım alanı ve sermaye sağlayıcısı olduğunu da görebilirsiniz. Sigorta fonları zaman içinde biriktikçe yatırım ürünleri ve enstrümanlarına olan talep de artacak ve böylece sermaye piyasalarının derinleşmesi gerçekleşecektir. Türkiyede sağlıklı ve güçlü bir sigorta sektörünün olması, Türkiye pazarı üzerinde çok önemli etki yaratacak ve zaman içinde çok daha çeşitli ve gelişmiş yatırım enstrümanlarına olan talebi artıracaktır.Gelişmiş pazarlarda sigorta sektörü ile banka sektörü, istihdam açısından en hızlı büyüyen alanlardan ikisidir. Türkiye'deki sigorta sektörünün de benzer biçimde bir büyüme göstermemesi için hiçbir neden yok. Bu konuda gelecek beklentiniz nedir?
Genel olarak sigorta sektörünü ekonomiyi geliştirici bir husus olarak görmeliyiz. Peki, bu neden böyle? Çünkü sigorta, aklınıza gelebilecek her türlü ekonomik faaliyetin risklerini devredebileceğiniz ve azaltabileceğiniz bir mekanizmadır.
www.kolcuoglusigorta.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)